Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, basın yayın kuruluşlarının Ankara Temsilcileri ile bu sabah 75. Yıl Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde geniş katılımlı bir tanışma toplantısı düzenledi.
“GERÇEKÇİ BİR İNSANIM”
Basın mensuplarıyla yakın ve sıkı bir işbirliği içinde olmaya özen göstereceğini belirten Bakan Göktaş, “Özgeçmişimi tecrübeli basın mensupları olarak hepiniz biliyorsunuz. Dikensiz gül bahçesi hayal eden biri değilim. Gerçekçi bir insanım. Dolayısıyla hep olumlu haber yapılmasın bekleyecek de değilim, gerçek neyse haber odur. Dezenformasyon sadece bizim değil bütün dünyanın ciddi bir sorunu, özellikle sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyon çok tehlikeli boyutlarda. Ana kaynağından teyit edilmemiş haberler her şeyden önce mağdura zarar veriyor” dedi.
Bakan Göktaş, sunumunda özetle şunları söyledi:
“KADINLARDA OKURYAZARLIK ORANINI YÜZDE 100 SEVİYESİNE ULAŞTIRACAĞIZ”
“Örgün eğitim kademelerinin tamamında kız çocuklarının net okullaşma oranı ile kadınlarda okuryazarlık oranını yüzde 100 seviyesine ulaştıracağız. Kadınların, iş kurma ve geliştirme süreçlerini kolaylaştıracak, e-ticaret platformlarında daha fazla yer almalarını teşvik edecek, kooperatifler yolu ile güçlendirilmelerini sağlayacağız. Erken yaşta ve zorla evliliklerin erken tespitine yönelik sistemler geliştireceğiz. Kamuoyunun konuyla ilgili farkındalığını artıracağız. Kadına yönelik şiddetle mücadelede izleme ve değerlendirme çalışmalarını daha da güçlendireceğiz. Sıfır tolerans politikamızı uygulamaya devam edeceğiz. ŞÖNİM’lerin ve kadın konukevlerinin daha nitelikli hizmet vermesini sağlayacağız.”
“GEÇİCİ KORUYUCU AİLE PROGRAMINI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Çocuklarımızın milli ve insani değerlere sahip, saygılı, özgüvenli ve sağlıklı fertler olarak, aile ortamında yetişmeleri için her imkanı seferber edeceğiz. Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi’ni uygulayacağız. Geçici Koruyucu Aile Programını hayata geçireceğiz. Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı çocuk alanında hizmet üreten tüm paydaşların katkıları ve iş birliği ile hayata geçireceğiz. Çocuklara yönelik politikalarımızı, uygulamalarımızı ve hedeflerimizi istişare etmek amacıyla “Çocuk Şuraları” düzenleyeceğiz. Bağımlılıkla daha etkin bir şekilde mücadele edeceğiz.
EVDE ENGELLİ, YAŞLI BAKIMINA SİGORTA ŞEMSİYESİ
Çocuklarımızın ve gençlerimizin dijital ortamlar üzerinden karşılaşabilecekleri riskleri tespit edip, zararlı bulunan içeriklere müdahale edeceğiz. Engelli vatandaşlarımızın ve ailelerinin toplumsal yaşamın aktif üyeleri olarak yaşam sürmelerini sağlayacak uygulamaları hayata geçirecek, erişilebilir bir toplum inşa edeceğiz. “Engelli Bireylere Yönelik Aktif Yaşam Merkezleri” sayısını 150’ye çıkaracağız. Evinde engelli ve yaşlı bakımını gerçekleştirenleri sigorta şemsiyesi altına alarak, evinde istihdam modeli oluşturulmasına ilişkin ilgili kurumlar iş birliğinde mevzuat çalışmalarını tamamlayacağız. Engelli Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi sayımızı 130’a ulaştıracağız. II. Ulusal Otizm Eylem Planını tüm paydaşlarla beraber oluşturacağız ve uygulayacağız.
SORULARI YAZILI OLARAK ALDI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, soruları yazılı olrak alırken, kalan soruları yazılı olarak daha sonra yanıtlayacağın belirterek bazı temel sorunlarla ilgili açıklamalar yaptı. Bakan Göktaş’ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
“BİR BİRİM, DİJİTAL MECRALAR İÇİN 7/24 TEYAKKUZDA”
“Öncelikle şunu söyleyeyim ki bizim Bakanlığımızın içerisinde dijital ortamları tarayan, sürekli şiddet ortamlarını tarayan bir birimimiz var. Bunu öncelikle söylemek istiyorum. 7/24 teyakkuzdalar. O yüzden gerek sosyal medyada zaten bu son günlerdeki açıklamalarımızda da görüyorsunuz. Çok daha hızlı cevap vermeye çalışıyoruz. Çünkü sosyal medyada çıkan bir olay da farklı mecralara taşınabiliyor. O yüzden bu dijital mecraları bizler de tarıyoruz. Ama tabi çok geniş. Sosyal medya dediğiniz alan o kadar geniş bir alan ki. Bunlarla ilgili yapacağımız çok şey var. Öncelikle davranışsal bağımlılığın önlenmesi kapsamında farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme… 2023 yılı Haziran ayı itibarıyla yaklaşık 20 bin veli, 14 binden fazla personele de Dijital Risklerden Korunma Eğitimi verilmiştir.
“SONUÇ İTİBARIYLA BU DA BİR BAĞIMLILIK”
2021 yılında toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla bağımlılık ile mücadele seferberliği başlatılması kararı alınmıştır. Sonuç itibarıyla bu da bir bağımlılık. Her ne kadar günümüzde bizler de telefon ve tablet kullansak da çocuklarımız kullandıkça ve içeriği kontrol edemedikçe hepimizde çok derin rahatsızlıklar oluşturuyor. Çocuklarımız biraz fazla dijital mecrada zaman geçirince öfke kontrolü sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Üstelik içerikleri kontrol edememek de ciddi bir sıkıntı. Bununla ilgili farklı projeleri de geliştireceğiz.
“İLERİKİ DÖNEMLERDE İNŞALLAH”
(Aile ve Gençlik Bankası ne zaman kurulacak? Hangi hizmetleri verecek? Finansmanı nasıl sağlanacak?) Milyonlarca çift bu haberi bekliyor. Özellikle genç çiftlerimiz bize her gün sorular soruyorlar. 2023 yılında hazırlanan AK Parti seçim beyannamesinde aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi mekanizmalar geliştirileceği, bu kapsamda uygulanacak Aile Koruma Kalkanı Programı ile sosyal politikalarda yeni ve vizyoner uygulamaların hayata geçirileceği ifade edilmiştir. Aile Koruma Kalkanı Programını finanse etmek üzere ise Aile ve Gençlik Bankası adıyla bir banka kurulacağı ve bu bankanın ana gelir kaynaklarından birisi de ülkemizde son dönemde keşfedilen doğal kaynaklar olacağı belirtilmiştir. Biz bunu Aile Koruma Kalkanı ve Aile ve Gençlik Bankası olarak söylüyoruz ama Aile Koruma Kalkanı Programı kapsamında temelde ev hanımlarına emeklilik prim desteği ve yıpranma payı hakkı var. Her aileden istihdama en az bir kişinin katılımının sağlanması, yeni evliliklerin teşvik edilmesi, yeni sosyal hizmet modelleri geliştirilmesi kapsamında faaliyet ve projelerin desteklenmesi öngörülmüştür. Aile ve Gençlik Bankası konusunda ise biliyorsunuz bunun pek çok paydaşları var. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak kendi payımıza düşen boyutunu enine boyuna çalışıyoruz. Farklı paydaşlarımızla da bunu onlar da kendi taraflarında çalışıyor. Çünkü sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını ilgilendiren boyutu yok bunun. Ancak ileriki dönemlerde inşallah bu projeyi sonuçlandırarak hayata geçirmeyi ve gençlerimize verdiğimiz bu umut dolu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. (Net bir takvim yok mu?) Şöyle ki diğer paydaşlarımız var. Takvimimiz yok. Önümüzdeki zamanlarda bu konuyu zaten şu anda çalışıyoruz detaylıca.
“HEPİMİZİN CANINI ACITAN BİR KONU”
(Kadına yönelik şiddetin önlenmesi) Hepimizin canını acıtan bir konu. Devamlı gündemde olan bir konu. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada gündemde olan bir konu. Bu konu hakikaten kadın olarak, erkek olarak, toplum olarak hepimizi derinden yaralayan konulardan bir tanesi… Temel kanunlarda eşitlik ilkesi ve pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. Şiddet mağdurlarının korunması ve şiddetin önlenmesi için 6284 Sayılı Kanun ve ikinci mevzuat ile güçlü bir yasal altyapı oluşturduk.
BRÜKSEL’DE BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLEN KADINI ANLATTI: “CENAZESİNİ ANNEM YIKADI”
Yurt dışında 10 yıl boyunca Sosyal Hizmetler Komisyonu Başkanlığı yaptım. Siyasete başladığımda karşıma çıkan ilk vakalardan bir tanesi dönüm noktası oldu. Hakikaten acı bir olay. Annemin babamın marketi vardı ben de okul sonrası burada bazen onlara yardımcı oluyordum. Bir müşterimiz vardı eşinin ona sürekli şiddet uyguladığını ifade ediyordu. Bu konuda ona destek olduk. Gerekli mecralara başvuru yapmasına destek olduk. Diyarbakır kökenli bir vatandaşımızdı. Bir sabah haber geldi. Üst sokağımızda bir cinayet olmuş. Bir kadın 22 yerinden bıçaklanmış. Umarım o değildir dedik. Maalesef oydu. Eşi uzaklaştırma kararı almasına ve elektronik kelepçeli olmasına rağmen… 22 yerinden bıçaklanarak Brüksel sokaklarında onu yerde bulduk. Cenazesini yıkayacak kimse bulamadık. Annem yıkadı. Ancak şunu ifade etmek isterim ki 3 çocuk yetim kaldı. Baba hapiste, anneyi toprağa verdik. Dolayısıyla bu konudaki hassasiyetimi her mecrada açıkça söylüyorum. Brüksel Parlamentosu’nda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik çalıştığım gibi burada da aynı hassasiyeti göstereceğim. Bizim amacımız kadın cinayetlerinin, şiddetinin olmaması. Bizler isteriz ki bu rakamlar sıfırlansın.
“6284’ÜN DEĞİŞTİRİLMESİ TABİİ Kİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
(6284 sayılı Kanun’un değiştirilmesi, kaldırılması söz konusu mu?) Tabii ki söz konusu değil. Benim bu konuda düşünmem açık ve net. Meselede bir mağdur varsa onun yanındayız. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyız. Mağdur bir kadınsa onun yanındayız. Mağdur bir çocuksa onun yanındayız. Mağdur bir erkekse onun da yanındayız. Mesele öncelikle şiddet gören kişiyi tabii ki de anında koruma altına almak, anında güvence altına almak. Mağdur kimse onun yanındayız. Bunun altını çizmek istiyorum. Ailenin güçlendirilmesi bizim öncelikli alanlarımızdan bir tanesi. Ancak bu tartışmanın 6284 sayılı kanunundan ayrı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum. Aileyi güçlendirmek şart evet. Bunun için farklı mecralarda çalışıyoruz ve bunları toplumla paylaşıyoruz. Ancak diğer yandan böyle bir tartışma söz konusu olamaz.
“SÜRESİZ NAFAKA ÖDEMEK GİBİ UYGULAMA KABUL EDİLEBİLİR OLAMAZ”
6284 bizim önemli bir kanunumuz. Diğer yandan karardan kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım. Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990’lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım. Diğer bakanlıklarımızla da bu konunun üzerinde çalışmayı hedefliyoruz.
“BİR ŞİDDET OLAYI OLDUĞUNDA HEPİMİZ YERİMİZDEN ZIPLIYORUZ”
Biz isteriz ki hiçbir zaman şiddet olayı olmasın. Diğer yandan da biz bu konuda çok fazla davranıyoruz. Bakanlığımızdaki bütün arkadaşlarımız bir şiddet olayı olduğunda hepimiz yerimizden zıplıyoruz. Sosyal medya paylaşımlarını çok yakından takip ediyoruz. Akabinde anında müdahale ediyoruz. Müdahil oluyoruz. Yani sizler sadece müdahil oldukları görüyorsunuz ama aslında biz her zaman pek çok konuyu önlemiş oluyoruz. Önlediğimiz pek çok durum var. Bunun da altını çizmek lazım. Bizim bu konuda duruşumuz nettir.
“MAALESEF ZAMAN ZAMAN KADINLARIMIZ DA 6284 SAYILI KANUNU UYGULAMAMIZI İSTEMİYORLAR”
Hakikaten şiddet olaylarına yönelik de şiddet eğilimli insanlara yönelik bir rehabilitasyon gerekiyor. Çünkü bunu bir caydırıcı unsur olarak kullanmak gerekiyor. Şiddet eğilimli insanlar bir eğitim ya da bir rehabilitasyondan geçmesi gerektiğinin farkında değil. Çünkü kendisi durumun farkında değil ve maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı Kanunu uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. “Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz” diyorlar. Böyle bir durumda var. Ekonomi kaynaklı değil. Çünkü kadın konukevimizde ekonomik kaygı yok. Kadın konukevimize gelen bir insanın ekonomik kaygısı olamaz. Onun can güvenliği, ekonomik kaygının üstesinden gelir. Bizim için de önemli olan onun can güvenliğidir. O yüzden o alanda çok hassas davranmak gerekiyor.
“PEK ÇOK AVRUPA ÜLKESİNİN ÖNÜNDEYİZ”
Bu meselede biz devlet olarak uygulamada ben şunu fark ettim. Pek çok Avrupa ülkesinin önündeyiz. Bunu söylemekten asla utanmıyorum. Ben bu uygulamaların nasıl yapıldığını yurt dışında gördüm. Türkiye'de bu konuda yapılanlar gerçekten devrim niteliği taşıyor.
“MAĞDUR ERKEĞİN DE YANINDAYIZ”
Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız. Bunları da dinlememiz lazım. Sonuçta biz Aile Bakanlığıyız. Kadına, erkeğe, gencine, yaşlısına, engellisine her kitleye hitap eden bir bakanlığız. Burada bir mağduriyet söz konusuysa onu da dinlememiz lazım. O yüzden o boyutunu asla es geçmememiz gerekiyor. Çok çok kıymetli.
“SÜRESİZ NAFAKA GİBİ BİR DURUM ADİL BİR DURUM DEĞİL”
Süresiz nafaka gibi bir durum adil bir durum değil. Bu durumun gerçekten önemli bir şekilde ele almaması lazım. Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? Açıkça sormak istiyorum. Tabii ki mesela uygulamadan kaynaklandı. O yüzden Adalet Bakanımız ile görüştüğümüzde bu nafaka konusunu, 6284 konusunu ve bizim bakanlığımızı ilgilendiren boyutlarını ele aldık. Bunun Adalet Akademisinde ders olarak verilmesini düşünüyorum. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Hakimler ve savcıların bu konuyu özel ders olarak Adalet Akademisinde ele alabilirler. Kanun değişmeyecek.
“6284 SAYILI KANUN DEĞİŞMEYECEK”
Kanun değişmeyecek. (6284 sayılı Kanun ile ilgili sözlerinizi bu noktada bırakırsanız bence çok sayıda yanlış anlamaya yol açabilir. Tam olarak o kanunda sizce değişmesi gereken nedir?) Değişmesi gerekmiyor bu kanunun bu kanun olduğu gibi kalmalı. Ancak uygulamada varsa bir hata bunun da üstünden gitmemiz lazım. Bu kanundan kaynaklanan hatalar değil.
ŞİDDETİ ÖZENDİREN YOUTUBER’A ERİŞİM ENGELİ GELDİ
(Çocuklarla ilgili içerik üreten Youtuber’a yönelik tepkiler) Çocuklara yönelik içerikleri olan tepkilere yol açan bir Youtuber ile ilgili sosyal medyada bizde bunu izledik ve değerlendirdik. Çocukların üstün yararına ve gelişimine olumsuz etkisi olacağı değerlendirildi. Bugün bu konuyla ilgili içeriğin engellenmesi kararı çıktı. Bu tür içerikleri yakından izlediğimizi bilmenizi istiyorum. Mecrayı kapatamıyoruz ancak içeriği önleyebiliyoruz. Biz bu konuda çok hızlı çalışıyoruz. Sosyal medyadaki şiddet olaylarını izlediğimizde de aynı şekilde aynı hızla takip ediyoruz. Bu tür içeriklere çok hızlı müdahale ediyoruz. Hukuk birimimiz, sosyal medya birimimiz, basın müşavirliğimiz çok hızlı hareket edip gerekli mecralardan engellenmesini ama aynı zamanda o içeriğin engellenmesini kıymetli buluyoruz.”
Toplantı sonrasında söz konusu içerik için eriş engele getirildiği bilgisi verildi.
ANKA