(ANKARA) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Eğer ki bizler Meclis tatile girmeden emeklinin sorunlarını, işçinin, asgari ücretlinin sorunlarını çözmeden Meclis'i kapatıp tatile gidersek bu halkın yüzüne bakmazlar. Bir kez daha çağrı yapıyorum: Gelin asgari ücreti işçinin geçinebileceği bir seviyeye getirin, en düşük emekli maaşını da bir asgari ücret yapın" dedi. 

Ali Mahir Başarır, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Başarır'ın konuşması şöyle:

"Aslında dün de basın toplantısında en önemli konuya değindim, ekonomi. Özellikle yaz dönemi Meclis tatile girecek ve biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak ısrarla yasaları görüşelim ama emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin sorunlarını da Meclis'te tartışalım diyoruz.

Bakın Mehmet Şimşek, sayın Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası Başkanı sürekli konuşuyor ve çok pembe, çok güzel bir tablo çiziyor. Onları dinlerken bambaşka bir dünyada ve ülkede olduğumuzu hissediyoruz ama gerçekler öyle demiyor. Bakın Mehmet Şimşek bir yılın hesabını verdi. Kendisine göre karne notu yüz üzerinden yüz ama emekli, işçi, asgari ücretli için yüz üzerinden sıfır, koskoca bir sıfır. Sayın Bakan 'her şey yolunda' diyor, sayın Bakan 'tüm veriler iyi' diyor; çok teknik konulara değiniyor, mali disiplin diyor, büyümede dengeleme diyor, sürdürülebilir cari açık diyor, dış finansmana erişim diyor... Evet, önemli konular ekonomistler için ama bunun için emekli ne diyor; çarşıda, pazarda gezen vatandaşlarımız ne diyor ona bakmalıyız.

Sayın Bakan, her şey yolunda ise neden enflasyon yüzde 39'dan bir yılda yüzde 75'e çıktı? Faiz neden yüzde 8,5'tan yüzde 50'ye çıktı? Dolar 21 liradan neden 32.25 lira bugün? Bir yıl önce 5 lira olan ekmek neden 10 lira? Bir yıl önce 250 lira olan kıyma bugün neden 650 lira? Bir yıl önce motorin 19.30, bugün 40.50...

"Sizin karne notunuz sıfır, sıfır, sıfır..."

Şimdi hangi rakamlara göre bakanın karnesini vereceğiz, bir yıllık karnesini? Yani sokağa çıkan, pazara giden, arabasını çalıştıran, traktörünü çalıştıran çiftçiye, işçiye, emekliye göre mi karne vereceğiz yoksa TÜİK ile beraber oluşturdukları yapay verilerle topluma sunulan bu pembe tabloya göre mi vereceğiz? Ben bir kez daha söylüyorum; Sayın Bakan, bu ülkede ezilen kesime göre bir yıllık sizin karne notunuz sıfır, sıfır, sıfır...

Aynı şeyi sayın Cumhurbaşkanı söylüyor bakın; 'asgari ücretliyi, emekliyi enflasyona ezdirmedim' diyor ve bir hesap yapıyor: '2023 Ocak dönemine göre yüzde 100 zam yaptım' diyor evet ama bir bakıyoruz ki emekli maaşında net yüzde 82 artış yapmış beyefendi, 18 ay öncesine göre bahsediyor. Eğer bugüne göre bir hesap yapacaksan, yani 'asgari ücretliye, emekliye yüzde 100, yüzde 82 artış yaptık' deyip yüzde 75 enflasyon oranını karşılaştırmayacaksın, şu anda 18 aylık enflasyon oranı artışı yüzde 102; ona göre yapacaksın. Eğer Cumhurbaşkanı 12 aylık ve 18 aylık verileri doğru hesaplayıp toplumun karşısına çıkmıyorsa, büyük bir problem vardır. Açıkça söyleyeyim, Merkez Bankası Başkanı 'asgari ücrete ve emekli maaşına zam yapılabilir, enflasyonu etkilemez' demesine rağmen Cumhurbaşkanı sürekli bunu söylüyor.

31 Mart hatırlatması...

Bakın açıkça Merkez Bankası Başkanı 'bir risk yok diyor enflasyon açısından zam yapılmasının' ama Cumhurbaşkanı 'bir risk olabilir' diyor ekonomik dengeler ve enflasyon açısından. Aslında zam yapmamanın ne kadar büyük risk olduğunu 31 Mart'ta sandıkta Sayın Cumhurbaşkanı gördü, emekli, işçi, ezilen kesim en büyük dersi verdi.

Şimdi en önemli konuya geliyorum. Dün de söyledim, yaklaşık olarak 30-40 gün arasında çalışma süremiz var. Saraydan gelen yasalar için dün AKP Grubu önerge verdi, 'cuma günü cumartesi günü çalışabiliriz' dedi. Güzel ama emekli için, işçi için, ezilen kesim için maalesef ki Meclis çalışmıyor. Eğer ki bizler Meclis tatile girmeden emeklinin sorunlarını, işçinin, asgari ücretlinin sorunlarını çözmeden Meclis'i kapatıp tatile gidersek bu halkın yüzüne bakmazlar.

"Asgari ücret" ve "emekli maaşı" artırılsın

Bir kez daha çağrı yapıyorum: Gelin asgari ücreti işçinin geçinebileceği bir seviyeye getirin, en düşük emekli maaşını da bir asgari ücret yapın. Hepimiz tatile çıkalım ama bunu yapmadan tatile çıkmak utanç verici bir tablodur bu Meclis için. O yüzden evet bir sürü yasa geliyor, bu yasaları temmuz ayında bitirelim diyorlar. Onlar bitsin ama Cumhuriyet Halk Partisi Grubu 7/24, haftanın yedi günü bile çalışmaya razı. Bir komisyon kurulabilir, bir araştırma komisyonu kurulabilir, bununla ilgili gerekli yasaları yapar ve emeklinin, işçinin, çiftçinin yani bu halkın yüzüne bakabiliriz diyorum.

Son olarak şunu söyleyeyim: Sayın Mehmet Şimşek o üstün hissedilmeyen başarılarını anlatmış, anlatmış, anlatmış, Twitter'da paylaşmış. Altına bir uzman doktor bir yorum yapmış:'"Sayın Bakan, her şeyi bu kadar güzel de Türkiye'nin en yüksek para birimi olan 200 lira ile ben neden bir tavuk döner alamıyorum' demiş ve ben de soruyorum; neden sayın Bakan, Türkiye'nin en yüksek para birimi 200 lirayla insanlar ancak 8 saatlik kirasını ödeyebiliyor? Gerçekler burada, biz bu gerçekleri konuşmaya devam edeceğiz, Meclis kapanana kadarda biz bu konuda mücadelemizi vereceğiz diyorum. Teşekkür ediyorum, soru varsa alabilirim."

"Cumhurbaşkanı'nın, yargı karnesini bakarsak huç konuşup adaletten bahsetmesin"

Başarır, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.  Başarır, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hakkari'ye kayyum atanmasıyla ilgili 'Yargı burada kanunu değil hukuku konuşmalıyız ve kararını da buna göre vermiştir' diyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: 

"Arabayı atın önüne koyuyorlar. Ne demek istiyorum? Bir soruşturma 2014'te başlıyorsa, o soruşturmayı kovuşturmaya çevirip kararını verirsin; o karar kesinleşir, o siyasetçi siyasi yasak alırsa söyleyeceğimiz bir şey yok. Ama bunlar ne yapıyor? Önce 10 yıl süren bir davayı bir yerde tutuyor, dava kararı çıkmadan görevden alıyor, kayyum atıyor, ondan sonra da bir gün sonra ceza veriyor. Bu ne demektir? At arabanın önünde gitmiyor, araba atın önünde gidiyor. Böyle bir saçmalık var. İşte tam da Cumhurbaşkanı'na söylediğimiz şey, burada adalet yok.

Maalesef ki AKP döneminde bazı soruşturmalar deep freez'e, buzdolabının soğutucusuna koyuluyor. Yeri ve zamanı geldiği zaman çıkartılıyor. Niye 10 yıl sürüyor bu dava? Niye 10 yıl süren bir dava bir belediye kayyuma gittikten sonra karara bağlanıyor? Biz bunu soruyoruz. Oysa somut, kesin, şüpheden uzak deliller varsa birisi hakkında, bununla ilgili bir karar, kesin hüküm varsa zaten siyasi yasak otomatik olarak geliyor. O yüzden bu konuda sayın Cumhurbaşkanı özellikle son 13 yıldır yargı karnesine bakarsak hiç konuşup adaletten bahsetmesin."

"CHP, kapısını kendi kriterlerine uygun herkese açmıştır, açacaktır"

Başarır, "Akşener ve Erdoğan görüşmesi"ni ve "İYİ Parti'den istifa eden milletvekillerinin CHP'ye katılması"nı da değerlendirdi. Başarır, şöyle konuştu:

"Her önüne gelen, istifa eden milletvekili CHP'ye gelmiyor ve gelemez. Bunu üye olan bürokrat, üye olan akademisyen birçok arkadaşımız için de söyleyebiliriz. Bu arkadaşlarımız, bizim kendi arkadaşlarımız gibi iktidar hedefine yürürken bize yoldaşlık yapacak kriterlerimize uygun arkadaşlar olursa katılıyorlar. Şimdi bu transferi anlamıyorum. Bir sefer şu anda CHP'nin milletvekili sayısının iki eksik olmasının nasıl bir önemi olabilir? Eski sistemdeki gibi 299 milletvekilimiz var, 301 ile hükümet kuruyoruz, iki kişiyi mi transfer ediyoruz? Hayır. Bir milletvekili istifa etmiş; genç bir milletvekili, Antalya'da sevilen bir milletvekili, düşüncesi, dünya görüşü, partimize uygun bir milletvekili aramıza katıldı. Ben bunu dün sayın grup başkanvekilleriyle de kürsü arkasında uzun uzun sohbet ettim ve anlattım. Biz oradaki milletvekillerine gidip onların sıralarına oturup 'bize gelin, bize gelin...' Hayır, hayır böyle bir şey yok. İstifa ediyor, yollarını ayırıyor ve biz yollarını ayıran birçok partideki arkadaşlarımızı kendi kriterlerimizle değerlendiriyoruz, aramıza katıyoruz bazılarını. Yoksa kendilerine zarar vermek ya da bizim bir sayıya ihtiyacımız var da o sayıyı tutturalım gibi bir hedefimiz yok zaten. O yüzden biz İYİ Parti'nin tabanıyla uzun süreden beri iyi ilişkiler içerisindeyiz. Mersin'de ben İYİ Parti'ye oy veren seçmenlerle hala görüşürüm. İYİ Parti'ye gelen üyelerin çoğu bizi ziyaret eder, çayımızı, kahvemizi içer. Böyle bir gerginliğe gerek yok. Bunda özel bir amaç aranmamalı. CHP, kapısını kendi kriterlerine uygun herkese açmıştır, açacaktır. Çünkü büyük bir iktidar yolcuğuna gidiyoruz."

Erdoğan-Özel görüşmesi...

"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özgür Özel'i ziyaret edeceği tarih açıklandı. Siz de az önce ifade ettiniz, Türkiye'nin çok ciddi sorunların var. Özgür Bey bu görüşmede sayın Cumhurbaşkanı'na bu sorunlardan bahsedecek mi? Veya görüşmenin genel işleyişi, iç yapısı hangi konular ele alınacak?" soruna Başarır, şu yanıtı verdi:

"Nasıl ilk görüşmede görüşülen konuları sayın Genel Başkanımız kamuoyuyla paylaşmışsa, bu görüşmeler de paylaşılacaktır. Buyursunlar, gelsinler; bir iadeiziyaret olacak bu. O yüzden bunların görüşmeden daha sonra açıklanması, parti sözcüsü ve genel başkan tarafından açıklanmasının uygun olacağını düşünüyorum. Ama dediğim gibi biz kayıt dışı hiçbir siyaset yapmıyoruz. Ülkenin çok temel sorunları var adaletten, ekonomiden, hukuktan dış ilişkilere kadar. Eminim bunlar tahminen konuşulacaktır ama bunların bir bütün olarak açıklanmasını uygun görürseniz sayın genel başkana bırakalım."

 

Kaynak: anka