Ekrem İmamoğlu, Ankara’da düzenlenen Avrupa Hareketlilik Haftası 2024 Lansman etkinliğinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, CHP 7'inci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yemekte bir araya geleceklerine yönelik haberlere ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
''Bu yemeğe olan ilgiyi hayretle izliyorum. Hangi yemekte buluştuğumuz değil, toplumumuzun yemekte neleri yiyemediğine daha fazla odaklanılmalı. Önceki dönem genel başkanımızla buluşuruz, buluşacağız. Bugün olur, bir hafta sonra olur. Benzer şeyleri kendileri de ifade etti, ben de söylemiştim. Bunun böyle bir olaya dönüşmesi, CHP camiasını rahatsız ediyor. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz hem genel başkanımız Özgür Özel ile hem önceki dönem genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, haksızlık yapmayalım Hikmet Çetin’le, Murat Karayalçın’la buluşuruz, çay kahve içeriz, yemek yeriz. İnsani diyalogumuzda bu vardır. Bence buna bu kadar merak göstermeyiniz. Gerçekten merak edilmesi gereken vatandaşlarımızın yemeklerinde neleri yiyemedikleri konusu, ekonomi. Başka hususlar daha önemli.''
Ekrem İmamoğlu, ''İstanbul’da yaşayan mültecilerle'' ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
''Mültecilerle ilgili her konuda belediyelerin sürece katılmalarını sağlasınlar''
''Mülteci konusuna geçenlerde cevap verdim ama Ankara’dan sesimiz duyulmamış olabilir. Ben 39 ilçenin 39’unu ziyaret ettim. Her ilçe belediye başkanının tespitlerini dinleseniz benim söylediğimi ikiye katlar. İstanbul’da nüfusun yüzde 20’sini geçtiğini düşündükleri için 10 ilçede ikamet verilmesiyle ilgili süreç durdurulmuş durumda. Bu 10 ilçenin nüfusunun yüzde 20’sini bile çarptığınız durumda 1 milyon 200 bine yakın insan yapıyor. Sayın Bakan’a sesleniyorum. Bizim veya diğer belediyelerin hiçbir şekilde verilerle ilgili birbilgiye sahip olmadığını, bilgilendirilmediğimizi, şeffaflığın sıfır derecesinde olduğunu ifade etmek isterim. Bu mesele şeffaflık konusunda ele alınmalı. Suyunu, gazını veren, çöpünü toplayan biz. Ama verilerle ilgili tek bir bilgi edinmeyen biz. Bu konuda hiçbir toplantıya valilikler nezdinde davet edilmeyen biz. Neyi kimden saklıyorsunuz? Şeffaf olsunlar, bu mesele önemli. Bu meselenin tek sorumlusu başta Suriye ve Irak bölgesinde oluşan savaşların ya da sıkıntıların doğduğu günden itibaren Türkiye’de yürütülen yanlış dış politikadır. Bugün gelinen noktada biz sınıfta kaldık. Dünyada bir anda yığın bir biçimde insanı ülkemizde yaşatmak durumunda kalan toplum olduk. Mültecilerle ilgili her konuda en etkin bir biçimde belediyelerin sürece katılmalarını sağlasınlar.''
