Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), Akdeniz Antalya Aile Grubu ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık mektup yayınladı. Erdoğan’ın kabine toplantısındaki “Cinsiyetsizleştirme politikaları insan neslini ve fıtratını tehdit eder boyutlara ulaştı. LGBT dayatması, faşizmi dahi aratır bir zorbalığa, baskıya ve toplumu yozlaştırma aracına dönüştü” sözlerini üzüntüyle okuduğunu belirten kurumlar, şöyle dedi:
“Sayın Erdoğan, biz, çocukları LGBTİ+ olan ebeveynler ve yakınları, ekolojik krizden göçmen krizine, ekonomik krizden savaşlara kadar bir dizi felaketle sarsılan dünyamızda yaşanan ve Türkiye’ye de yansıyan sorunların sorumluluğunu çocuklarımıza yüklemekten vazgeçmenizi istiyoruz. Sadece kendi varoluşlarını yaşamaya çalışan çocuklarımızı her şeyin sorumlusu gibi göstermeyin. Yıllar önce televizyon programında söylediğiniz gibi, çocuklarımızın temel hak ve özgürlüklerini teslim edin. Sık sık kul hakkından söz edersiniz; hedef göstermelerinizin etkisinde kalan birileri yarın çocuklarımıza olmadık kötülükler yaptığı takdirde, bunun vebalinin büyük olacağını da hatırlatmayı isteriz.”
Mektupta, LGBTİ+’ların bütün toplumlarda ve bütün kültürlerde var olduğu hatırlatıldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1990’da LGBTİ+ varoluşunu "hastalık ve ruhsal bozukluk kategorisinden" çıkardığını hatırlatan kurumlar, mektupta Erdoğan’a şöyle seslendi:
“Evet, doğum oranları azalıyor, boşanmalar artıyor, bu sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede yaşanan bir durum. Ancak bunu çocuklarımıza bağlamanın gerçeklikle yakından uzaktan ilişkili olmadığını sizin de çok iyi bildiğinizden eminiz. Sadece varoluşları nedeniyle çok büyük sıkıntılara göğüs germeye çalışan, okula gitmekte, iş bulmakta ‘sıradan’ bir hayat sürmekte zorlanan çocuklarımız mı doğum oranlarını azaltıyor? Bu, ancak acı acı gülünecek bir iddia olabilir.”
Erdoğan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Haziran’daki kabine toplantısının ardından şunları söylemişti:
“Aile müessesesi bir bütün olarak tarihinin en çetin sınavını veriyor. En ağır saldırılara maruz kalıyor. Küresel kültürün desteklediği, teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikaları insan neslini tehdit eder boyutlara ulaştı. LGBT dayatması faşizmi aratır şekilde toplumu yozlaştırmaya dönüştü. Çok farklı alanlarda ailenin ciddi sıkıntılarla yüzleştiğini görüyoruz. Yakın zaman önce açıklanan 2023 yılı doğum istatistikleri bu tehditlerden ülkemizin de azade olmadığını göstermiştir. Aile meselesinin önemine her vesile ile dikkat çekiyorduk. Son veriler haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. Azalan doğum oranları dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de alarm veriyor.”