(ANKARA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) temmuz ayı özetinde, “Enerji fiyatlarında, meskenlere yönelik elektrik tarifesinde yapılan artış, akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarında ÖTV güncellemesi ve şebeke suyu fiyat yükselişine bağlı olarak temmuz ayında belirgin bir artış öngörülmektedir. Öncü göstergeler temmuz ayında aylık tüketici enflasyonunu yukarı çekecek kalemlerin enerji, işlenmemiş gıda, alkol-tütün grupları olduğuna işaret ediyor” denildi. Başta kira olmak üzere belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunduğu vurgulandı. 

TCMB 23 Temmuz tarihli PPK toplantı özetini yayımladı. Özette, öncü göstergelere göre temmuz ayı enflasyonunun artacağı belirtildi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun temmuz ayı toplantısından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Türk lirası mevduat faizleri, 28 Haziran haftasından bu yana 20 baz puan gerileyerek, 12 Temmuz itibarıyla yüzde 56,16 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Türk lirası ticari kredi faizleri 31 baz puan azalarak yüzde 60,76 seviyesinde oluşmuştur. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 334 baz puan artarak yüzde 77,90 olarak gerçekleşirken; konut kredisi faizleri, yatay seyrini sürdürerek yüzde 44,24 seviyesinde oluşmuştur. Büyük ölçüde kampanyaların durumuna göre şekillenen taşıt kredisi faizleri 12 Temmuz itibarıyla yüzde 54,07’ye yükselmiştir.

“Brüt uluslararası rezervler 153,8 milyar dolara yükseldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri, önceki PPK toplantı haftasından bu yana 10,89 milyar ABD doları artarak 12 Temmuz 2024 itibarıyla 153,8 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) önceki PPK toplantı haftasından bu yana yaklaşık 20 baz puan düşüşle 22 Temmuz 2024 itibarıyla 259 baz puan seviyesine gerilemiştir. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 22 Temmuz itibarıyla yüzde 10,63 düzeyine, 12 ay vadeli kur oynaklığı yüzde 23,81 seviyesine gerilemiştir. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 1,70 milyar dolar giriş, hisse senedi piyasasından ise 129 milyon doları çıkış olmak üzere toplam 1,57 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşmiştir.

Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşlamaya devam ettiğini teyit etmektedir. Mayıs ayında perakende satış hacim endeksi, aylık ve çeyreklik bazda düşüş kaydetmiştir. Aynı dönemde, ticaret satış hacim endeksinde daha yüksek oranlı bir düşüş gerçekleşmiş, perakende ticaretin yanı sıra endeksin diğer iki ana kalemi olan motorlu taşıtların ticareti ve toptan ticarette de azalış izlenmiştir. İlk çeyrekte ılımlı artış gösteren hizmet üretim endeksi, mayıs ayı itibarıyla çeyreklik bazda sınırlı azalış kaydetmiştir. İkinci çeyrekte imalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, iç piyasa siparişlerinde çeyreklik bazda azalış olduğunu göstermektedir. Firma görüşmelerinden edinilen tüketim harcamalarına ilişkin tespitler de iç talepte yavaşlamaya işaret etmiştir.

“İkinci çeyrekteki bayram tatilleri nedeniyle talepteki yavaşlamanın seviyesi hakkında net bir görüntü alınması zorlaşıyor”

İkinci çeyrekte iki bayram tatili ve bunlarla bağlantılı idari izinler kaynaklı köprü günlerinin yer alması, talepteki yavaşlamanın seviyesi hakkında net bir görüntü alınmasını zorlaştırmaktadır. İkinci çeyrekte kartla yapılan harcamalar çeyreklik bazdaki artışını, hız kesmekle birlikte, sürdürmüştür. Temmuz ayının ilk haftası itibarıyla kartla yapılan harcamalar aylık bazda sınırlı azalırken çeyreklik olarak yataya yakın bir görünüm ima etmektedir. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malı ithalatı, haziran ayında azalmakla birlikte halen seviye olarak bir önceki yıl ortalamasının üzerinde kalmıştır. Bu çerçevede, daha yakın döneme ilişkin göstergelerle birlikte tüketim göstergelerine bir bütün olarak bakıldığında, talebin Enflasyon Raporunda öngörülen ölçüde yavaşlamıyor olabileceği değerlendirilmektedir.

Tüketici fiyatları haziran ayında yüzde 1,64 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 3,85 puan düşüşle yüzde 71,60 olarak gerçekleşmiştir. B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları da sırasıyla yüzde 70,4’e ve yüzde 71,4’e gerilemiştir. Bu dönemde yıllık enflasyona olan katkı, temel mallar başta olmak üzere tüm gruplarda düşmüştür. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık tüketici enflasyonu belirgin bir oranda yavaşlamıştır.

“Otomobil fiyatları düşüş gösterdi”

Haziran ayında hizmet grubunda aylık fiyat artışı, önceki aya kıyasla zayıflamakla beraber görece yüksek seyrini sürdürmüştür. Bu grupta fiyat artışları kira ve lokanta-otel alt gruplarında zayıflarken, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinde güçlenmiştir. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında, temel mal grubundaki fiyat artışı sınırlı kalmış, bu gelişmede döviz kurundaki ılımlı seyir ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak 2021 yılı ağustos ayından itibaren fiyatı ilk defa düşen dayanıklı mal (altın hariç) alt grubu etkili olmuştur.

Özellikle otomobil fiyatları, 7 Temmuz tarihinde yürürlüğe giren araç güvenlik yönetmeliği (GSR 2) öncesinde belirginleşen stok eritme kampanyalarının da etkisiyle, bu dönemde düşüş göstermiştir. Gıda grubunda aylık fiyat artışı bir önceki aya yakın gerçekleşmiştir. İşlenmemiş gıda alt grubunda taze meyve ve sebze yüksek fiyat artışı sergilerken, kırmızı et fiyatlarında süregelen artışların yerini düşüşe bıraktığı izlenmiş, benzer şekilde tavuk eti fiyatları da bu dönemde gerilemiştir. İşlenmiş gıda alt grubunda ise ekmek fiyatlarındaki artış nedeniyle ekmek ve tahıllar öne çıkan kalem olmuştur. Enerji fiyatları akaryakıt ve tüp gaz kalemlerindeki düşüşlere rağmen, şebeke suyu fiyatlarında kaydedilen artış ile haziran ayında yükselmiştir.

“Başta kira olmak üzere belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunuyor”

Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. Yıllık enflasyon haziran ayında, temel mal grubunda yüzde 50,6 olurken, hizmet sektöründe yüzde 95,3 ile yaklaşık 45 puan yukarıda gerçekleşmiştir. Ayrıca, hizmet sektörüne ait yayılım endeksi, fiyat artışlarının sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermiştir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, başta kira olmak üzere belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Haziran ayı özelinde, haberleşme hizmetleri ve bayramın da etkisiyle ulaştırma hizmetleri öne çıkan kalemler olmuştur. Kira artışı ise bu dönemde önceki aylara göre yavaşlasa da yüksek seyrini sürdürmüştür.

“Aylık kira enflasyonu yükselecek”

Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, sözleşme yenileme oranının temmuz ayında artmasının da etkisiyle aylık kira enflasyonunun yükseleceğine işaret etmektedir. Diğer yandan, gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki kira artış oranları gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira oranları, TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler almaktadır. Bu durum, önümüzdeki dönemde TÜFE’deki yıllık kira enflasyonunun yavaşlayacağını ima etmektedir. Buna karşın, bu kalemdeki yüksek atalet neticesinde kira enflasyonunun yüksek seviyesini koruyarak; dezenflasyon sürecinde, azalarak da olsa, tüketici enflasyonunun seyrinde önemli olmaya devam edecektir.

“Eğitim hizmetleri enflasyonunda özel üniversite ücretlerine bağlı fiyat ayarlamalarının etkisinin hissedileceği not edilmeli

Kenevir yetiştiriciliği için başvurular 1 Ekim'den itibaren alınacak Kenevir yetiştiriciliği için başvurular 1 Ekim'den itibaren alınacak

Ulaştırma hizmetleri fiyatları haziran ayında Kurban Bayramı’nın da etkisiyle yüksek bir aylık artış kaydetmiştir. Haberleşme hizmetleri fiyatlarındaki artış ise cep telefonu ve internet ücretlerinin yanı sıra posta hizmetleri kaynaklı olarak bir önceki aya kıyasla güçlenmiştir. Ayrıca, özel okullara ilişkin ücret güncellemeleriyle eğitim hizmetleri diğer hizmetler alt grubu içerisinde öne çıkmıştır. Geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yüksek olduğu ve ücret gelişmelerinden de etkilenen özel okul ücretlerinin tüketici enflasyonuna olan etkisinin, fiyat açıklama tarihlerine bağlı olarak, yaz aylarında kademeli olarak yavaşlayacağı değerlendirilmektedir. Öte yandan, eğitim hizmetleri enflasyonunda eylül ayında özel üniversite ücretlerine bağlı fiyat ayarlamalarının etkisinin hissedileceği not edilmelidir.

“Hanehalkının 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinde yüzde 71,49’dan yüzde 71,98’e sınırlı bir artış gözlendi”

Temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentileri tüm vadelerde düşüş göstermeye devam etmiştir. On iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 31,8’den 1,8 puan düşüşle yüzde 30,0’a; yirmi dört ay sonrasına ilişkin beklenti ise yüzde 20,3’ten 1,0 puan düşüşle yüzde 19,3 seviyesine gerilemiştir. Buna ek olarak, cari ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,5 ve 0,1 puan aşağı yönlü güncelleme ile yüzde 43,0 ve yüzde 25,4 olmuştur. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 11,5 seviyesinde ölçülmüştür. Enflasyon beklentileri tüm vadelerde gerilese de mevcut seviyeler enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmeye devam etmektedir. Reel sektör beklentilerine bakıldığında haziran ayında yüzde 56,2 olan firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, temmuz ayında yüzde 55,0’a gerileyerek sınırlı iyileşme göstermiştir. Hanehalkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinde ise aynı dönemde yüzde 71,49’dan yüzde 71,98’e sınırlı bir artış gözlenmiştir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.

Öncü göstergeler temmuz ayında aylık enflasyonun geçici olarak artacağına işaret ediyor”

Öncü göstergeler temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret etmektedir. Buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağı öngörülmektedir. Enerji fiyatlarında, meskenlere yönelik elektrik tarifesinde yapılan artış, akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarında ÖTV güncellemesi ve şebeke suyu fiyat yükselişine bağlı olarak temmuz ayında belirgin bir artış öngörülmektedir. Elektrikte ticarethanelere yönelik fiyat artışının, hizmet sektörü fiyatlarını maliyet kanalıyla temmuz ve izleyen aylarda olumsuz yönde etkilemesi beklenmektedir. Akaryakıt fiyatlarındaki artışa istinaden ulaştırma hizmetleri fiyatlarında yukarı yönlü seyir gözlenmektedir. Alkollü içecekler ve tütün grubunda fiyatlar otomatik vergi artışını takiben yükselirken alkollü içeceklerde üretici firma kaynaklı fiyat artışları da görülmektedir. Alkollü ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki görünüm, içecek hizmetleri kanalıyla lokanta-otel grubunu da olumsuz etkilemektedir.

“Temmuz ayında enflasyonu yukarı çekecek kalemler enerji, işlenmemiş gıda, alkol-tütün grupları

Tütün ürünlerinde vergi kaynaklı etkinin kısmi bir şekilde nihai fiyatlara yansıtılması sonucu, artış ihtiyacının bir kısmının sonraki aya sarkacağı tahmin edilmektedir. Gıda grubunda temmuz ayında taze meyve ve sebze fiyatları mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıkların da etkisiyle önemli ölçüde yükselirken, taze meyve sebze dışı gıdada daha ılımlı bir seyir izlenmektedir. Öncü veriler, son dönemde döviz kurundaki ılımlı görünüm ve iç talep gelişmelerinin yansımalarıyla birlikte temel mal grubunda fiyat artışının diğer gruplara kıyasla ılımlı seyrettiğine işaret etmektedir. Özetle, öncü göstergeler temmuz ayında aylık tüketici enflasyonunu yukarı çekecek kalemlerin enerji, işlenmemiş gıda, alkol-tütün grupları olduğuna, buna karşın bu grupların dışlandığı çekirdek göstergelerde artışın görece daha sınırlı seyrettiğine işaret etmektedir.”

Kaynak: anka