CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Nafakadan başlayarak kadınların Cumhuriyet ile birlikte kazandıkları tüm hakların, miras hakkı dahil tartışmaya açılmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Medeni Kanun’u bir sur gibi görüyorlar kadın hakları için. İstanbul Sözleşmesi'yle orada koca bir gedik açtık diyorlar. Nafakayla, miras hakkıyla saldırmaya devam ediyorlar. Medeni Kanun’a ağır bir saldırının hemen evvelindeyiz... Medeni Kanun’a, kadının sosyal hayata katılmasına, miras hakkına, nafaka hakkına karşı yapılacak saldırılarda hep birlikte Türkiye'de yaşayan bütün kadınlar adına ve Cumhuriyet'in teminatı kadın erkek eşitliği adına CHP olarak biz buradayız. Varız ve hep birlikte mücadeleye hazırız.” dedi.
Açılışta konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, şunları söyledi:
“Bu anıt Eskişehir’de olmalıydı. Eskişehir'de, arkada gördüğünüz ulus anıtımız, onun önüne ona layık olan ve hepimizin düşüncelerini, arzularını o sembolize eden anıtı yapmaya karar verdik. Anıt, Büyükşehir Belediyemizin annelerimize ve bütün kadınlarımıza Saygı ve Şükran Anıtı. Ömür boyu bizden sonra da bu anıt bu meydanda çocuklarımıza, gelecek kuşaklara, annenin, kadının ne derece ünlü ne derece saygıya, sevgiye layık olduğunu ve biz erkekleri bir elmanın yarısına benzetirsek diğer yarısı da kadınlarımızdır. Hiçbir fark yoktur. Ancak ikisi birleşince dünyaya sevgi, saygı, üretim, dünyada mutlulukların gerekçesi orta yere çıkıyor. Bu heykel, Eskişehir'de gördüğünüz bütün heykellerin önemli bir bölümünde olduğu gibi kolektif bir eser. Bu eserin mulajı bugün maalesef İzmir'den buraya gelemediği için size isminden bahsedeceğim. İranlı bir sanatçımızın eseri. Ama bizdeki bütün eserlerde olduğu gibi, heykellerde olduğu gibi bir kolektivite var. Çünkü esas mulajı yapan yahut deseni çizen, fikri yürütenlerin, modeli yapanların dışında heykellerin tümünün üretimi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi atölyelerinde gerçekleştiriliyor. Bu bakımdan hepsi kolektiftir. Bu heykelle birlikte Eskişehir'deki heykel sayısı da 100’ü geçiyor. İnşallah bizden sonra yetişen öğrenciler atölyelerde hala çalışıyorlar, çok güzel eserler meydana getirecekler.
“ERKEK ÇOCUKLARININ ANNEYE, KADINA SAYGIYI KÜÇÜKLÜKTEN İTİBAREN ÖĞRENMELERİ GEREK"
Kadınların layık olduğu değeri kazanabilmesinde herkesin büyük gayret sarfetmesi gerektiğini ifade eden Özel, "Özellikle annelerimizin erkek çocuklarını yetiştirirken kendilerine ve bütün hanımlara, kadınlara nasıl saygı gösterileceğini öğretmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu istirham ediyorum, sizden istiyorum. Küçükten itibaren erkek çocuklarının anneye, kadına olan saygının ne demek olduğunu öğretmelerinin zaruret haline geldiğini, mevcut iktidarın bugünkü politikalarına baktıkça daha çok hissediyorum.” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şöyle devam etti:
“Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Burada pek çok emekçi kadınla özellikle Eskişehir yerel basınında emek sarf eden kadın arkadaşlarımızdan başlayarak, Eskişehir'deki, Türkiye’deki ve dünyadaki bütün emekçi kadınların gününü kutluyorum. CHP olarak Kadın Kollarımızın çok önemli gayretleri var. Yaşamak projemiz var. Çağrı merkezimiz var. Sadece çağrı merkeziyle bitmeyen, bugüne kadar benim bildiğim kadarıyla 125 kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüyle, eczacı odalarıyla, tabip odalarıyla, derneklerle yapılmış protokoller var. 4 binden fazla kadının hayatına dokunmuş, ondan haberdar olmuş, o hayata gerekirse hukuki destek sağlamış, gerekirse daha sonra hayata tutunma sürecinde katkı sağlamış, hala etkileşim halinde oldukları çok sayıda kadın var ve biz bu örnek projemizin kadınlardan gördüğü destek, kadınların gösterdiği ilgi ve kamuoyunun gösterdiği ilgiden son derece memnunuz. Kadın Kollarımıza ve bu projeye katkı koyan bütün gönüllülere yürekten teşekkür ediyorum.
“ BEŞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZDA KADIN ADAYLARIMIZ VAR”
Bu yerel seçimlerde, CHP’nin kadın aday gösterme konusunda kendi performansını ikiye katladığını söyleyen Özel, şunları kaydetti:
"Ama seçilecek yerden kadın aday noktasında çok iddialıyız. Bundan önce sadece Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız vardı. Tek kadın büyükşehir belediye başkanımızdı. Şu anda Eskişehir, Aydın, Tekirdağ, Kahramanmaraş ve Sakarya olmak üzere beş büyükşehir belediye başkanımızda kadın adaylarımız var. Her birisi birbirinden güçlü, birbirinden iddialı isimler. Bütün illerde, ilçe belediyelerinde çok iddialı kadın adaylarımız var. Cumhuriyet'in yüz akı kentlerden bir tanesi olan İzmir'imizde tamamı seçilecek yerden 9 kadın adayımız var. 1 milyona yakın nüfuslu üç ilçemizde İzmir'in en büyük dört ilçesinden üçünde kadın adaylarımız var. Özellikle yaptığımız ön seçimlerde artık kadın kotasını pencere usulü yani toplamda yüzde 30’la değil ilk üçte, ikinci üçte, üçüncü üçte diye pencere usulü kadın kotasını uyguladık. Bundan sonra hedefimiz eşit temsildir. Kadına seçme, seçilme hakkını dünyadaki bugün gelişmiş bütün ülkelerden kiminden 40 yıl, kiminden 30 yıl önce tanımış ve kadınların bu hakkı elde ettikleri, hak ettikleri bu topraklarda CHP er ya da genç ama cesaretle siyasette eşit temsili getirmek durumundadır. Bu konuda önemli adımlar atıyoruz. Çok önemli bir iddiamız var ve bundan sonra kadınların ve gençlerin siyasete doğrudan dahil oldukları ve cumhuriyetin esas teminatının bu olduğunu hepimizin gördüğü bir süreci yaşamak durumundayız."
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN İMZALANDIĞI TARİH SON 15 YILDA KADIN CİNAYETLERİNİN AZALDIĞI TEK YILDIR”
İstanbul Sözleşmesi'ne değinen Özel, şöyle konuştu:
"Eğer bana sorsanız ki elinde bir nazar boncuğu var, AK Parti'ye ödül vereceksin. Hangi yaptığı işten dolayı ödül verirsin?’ diye sorsaydınız İstanbul Sözleşmesi'nin İstanbul'da imzalanmasını ve Meclis’e getirip onaylanmasını söylerdim. Bu kadar önemli bir işti. Hep birlikte katkı vermiştik. İmzalandığı tarih son 15 yılda kadın cinayetlerinin azaldığı tek yıldır. Devletin, iktidarıyla muhalefetiyle, tüm kurumlarıyla niyetini beyan ettiği yıldır. Kadına karşı şiddetin cezalandırılacağı ve bu konuda bir kararlılığın çok net vurgulandığı bir yıldır. O yıl kadın cinayetleri de kadına karşı şiddet de düşmüştür.
Sonrasında uygulamalardaki gecikmeler, savsaklamalar, uygulama eksiklikleri yeniden cesaret vermeye başlamıştır. Maalesef bir seçim kazanmak uğruna geçmişte Hizbullah Terör Örgütü’nün avukatlıklarını yapanlar, yapacakları ittifaka ön şart koştukları için ve bugün ‘Bekar kadınları sahiplendirmek lazım’ diyen bir zihniyetle ittifak kurulması ve onların talepleri uğruna TBMM’nin oy birliğiyle geçirdiği uluslararası anlaşmadan bir kişi tek başına çekilmiştir. O andan itibaren Türkiye'de kadına karşı şiddet eğilimindekiler cesaretlenmiştir. Kadın cinayetlerine yönelik caydırıcılık azalmıştır. Hemen ardından yeni bir mevzi kazanmak isteyenler bu sefer kadına karşı şiddetle ilgili kanunu tartışmaya açmışlardır. O konuda taviz beklemektedirler. Maalesef uygulayıcıların bu konuda ‘Cumhurbaşkanımız İstanbul Sözleşmesi'nden çıktıysa demek ki kadına karşı şiddet konusunda uygulamada da daha tavizkar olmak gerekir’ anlayışı hakim olmaya başlamıştır. Bundan sonraki adımlar nafakadan başlayarak kadınların Cumhuriyet ile birlikte kazandıkları tüm hakların, miras hakkı dahil, tartışmaya açılmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Medeni Kanun’u bir sur gibi görüyorlar kadın hakları için. İstanbul Sözleşmesi'yle orada koca bir gedik açtık diyorlar. Nafakayla, miras hakkıyla saldırmaya devam ediyorlar. Medeni Kanun’a ağır bir saldırının hemen evvelindeyiz. 8 Mart vesilesiyle söylüyorum. AK Partili, MHP’li kadınlara seslenmek gerekiyor. Bu iş siyaset üstü bir meseledir. Hep birlikte direnmenin, hep birlikte mücadele etmenin gereği vardır. Ben burada CHP'nin yaptıklarını değil, bu konuda CHP'nin direnmek ve mücadele etmek isteyen hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün kadınlarla siyaset üstü bir dayanışma için söz verdiğini ifade etmek istiyorum. Birlikte olalım. Medeni Kanun’a, kadının sosyal hayata katılmasına, miras hakkına, nafaka hakkına karşı yapılacak saldırılarda hep birlikte Türkiye'de yaşayan bütün kadınlar adına ve Cumhuriyet'in teminatı, kadın erkek eşitliği adına CHP olarak biz buradayız. Varız ve hep birlikte mücadeleye hazırız."
“8 MART GİBİ BİR GÜNDE SADECE KONUŞULMAMALI, ORAYA BİR SİMGE DE BIRAKILMALI”
Eskişehir'in "Bir kent nasıl olmalı"nın tam karşılığı olduğunu ifade eden Özel, "Bir kere bir kentte kadınlar, erkekler bu kadar eşit ve bir arada olmalılar. İkincisi kentin nefes aldıran meydanları olmalı. O meydanlarda simgeleşmiş anıtlar olmalı. O meydanların ulaşımı, toplu ulaşımla sağlanmalı. Bir konuşmacının sözü kesilecekse hafif raylı sistem geçiyor diye kesilmeli. 8 Mart gibi bir günde sadece konuşulmamalı. Oraya bir simge de bırakılmalı. Bu Ulus Meydanı'nda Ulus Anıtı'nın hemen önüne annelerimize ve tüm kadınlarımıza minnet ifade eden böylesi bir anıtın kazandırılıyor olması da bugün için çok anlamlıdır. Bize böyle bir gün yaşattığınız için hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Dayanışma duygularımla, eşitlik duygularımla Türkiye'deki tüm kadınları saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.
ANKA