CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Rize’de dün yaptığı Çay Mitingi’ne katılan üretici Fatma Sarı, "300 TL zeytinin kilosu, 10 kilogram zeytin alıyoruz, çocuklarımız bu çay parası ile et yiyemiyor, gıdalar yiyemiyor. Yani çocuklar hasta, hep düştü. Ne yapacağız? 25 TL olsa bile bize hiç yetmez" dedi. Bir başka üretici Nevin Özdilek Babuşçuoğlu ise "Çay parası pul parası oldu. Çay geliriyle çocuk okuttuk, ev aldık, geçindik. Ama şimdi ana gelir değil yan gelir oldu, harçlık oldu çay parası bu kabul edilecek bir durum değil” diye konuştu.
CHP'nin çay üreticilerinin sorunlarına dikkati çekmek amacıyla Rize Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği "Çay Mitingi”ne CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda çay üreticisi katıldı.
Çay üreticileri şunları söyledi:
Çaykur işçisi ve çay üreticisi İrfan Kısır: “Hem çay üreticisi hem de işçi olarak Özgür Özel’in haklı yürüyüşüne destek vermeye karar verdik. Çay da işçi de aynı, sorunu ortak hep beraber geliyor, işçinin sorunuyla çayın sorununu ayıramayız. Burada hem çayla geçiyoruz hem de ürettiğimiz çayla Türkiye'ye katkıda bulunuyoruz. Biz sesimiz duyurmak için bugün burada işçi arkadaşlarla toplandık. Dileğimiz bizim de sesimizi duymaları. 3 gün önce DSİ işçileri makamlara dilekçe yazıyorlar, 12 ay çalışmak için bize söz veriyorlar. İktidar, reisimiz Rize’nin evladı söz verdiği ve talimat verdiği halde bu sözü neden yerine getirmiyor?”
Şennur Rakıcı: “Hakkımızı istiyoruz, alın terimizi istiyoruz. Yani her şeye zam vererek bizim çayımıza 17 lira vermesi çok haksızlık. En az 25 TL istiyoruz.”
Türkan Öner: “Çayımızı oyuncak ettiler, hiçbir şekilde bizi düşünmediler. Biz önce para ödeyip gübreyi bizim paramızla ödüyoruz hep borç, hep borç. Mayıs çayından 5 kuruş kalmıyor, hiçbir şey hiç kimsede kalmıyor. Bizi mahvettiler tüm herkesi, 7 bin liraya 15 bin liraya çay sattım. Kuru ekmek yiyeni açtan saymıyorlar, bizi sofradan atıyorlar.”
“Organik çay iki senedir belirlenmemiş, eski fiyattan alıyorlar”
Bir başka çay üreticisi: "İthal çaya dur, organik çaya devam... İki dudak arasında çaya zam verilmez, herkes toplanır öyle verilir."
Günay Keskin: "Organik çaydan bahsedilmiyor, organik fiyatı iki senedir belirlenmemiş. Eski fiyattan veriyorlar, organik çaydan neden bahsetmiyorlar çok merak ediyorum."
İlknur Erdem: "38 bin liralık gübre aldım, 100 bin liradan fazla çek verdim, yevmiye verdim, öğlen yemeğine gittim, bana ne kalacak? Bundan 20 sene önce şu an da ki sattığımız çayın onda birini çay satıyorduk, en güzel yerden alışveriş yapıyorduk. Şu an pazar yerinden zor alışveriş yapıyoruz."
Nevin Özdilek Babuşçuoğlu: "Çay parası pul parası oldu, çay parasıyla geçinemiyoruz 17 lira kabul edilemez bir fiyat asla kabul etmiyoruz. Çay geliriyle çocuk okuttuk, ev aldık, geçindik. Ama şimdi ana gelir değil yan gelir oldu, harçlık oldu çay parası bu kabul edilecek bir durum değil. Bizim çayımız Dünya’da stratejik bir üründür, bu dünyada üzerine kar yağan bir çay yok ve biz bu çay fiyatını kabul etmiyoruz. Gerçek değerde çay fiyatı açıklansın.”
“Çocuklarımız bu çay parası ile et yiyemiyor”
Üretici Fatma Sarı: "300 TL zeytinin kilosu, 10 gram zeytin alıyoruz, çocuklarımız bu çay parası ile et yiyemiyor, gıdalar yiyemiyor. Yani çocuklar hasta, hep düştü. Ne yapacağız? 25 TL olsa bile bize hiç yetmez. Hani onun çizmesi? 300 TL bir çizme. Onun bezi, hani onun makası daha neler var neler. Hasta hasta çay topluyoruz 17 TL para için mi?"
Çay üreticisi kadın yurttaş: "Memnun değiliz maalesef çünkü ancak Afganlılara paramız yetiyor, o da günlük peşin istiyorlar yani. 7 lira, 8 lira tonu, yarıdan daha düşük. Ancak gübre ve işçi parasına yetirebiliyoruz. Yani çok mağdur durumdayız, asla bu fiyatı kabul etmiyoruz.”
Fikriye Asıliskender: "10 lira maaş alıyorum geçinemiyoruz. Çayım da yok, hiçbir şey yok, bir kilo et olmuş 600 TL, et alamıyoruz hiçbir şey yok. Bir senedir dışarıda yemek yemiş değilim yazıklar olsun."
Çay üretici Şengül: "Ben emekliyim sıfıra sıfır, 10 bin liraya ne alabiliyorsunuz. Sarayın ışıkları trilyonluk, ben 10 bin liraya ev bakıyorum."
Melek Daloğlu: "Özgür Özel geldi çok mutlu olduk. Çay üreticisine yapılan haksızlıkları konuşuluyor, anlatılıyor, helal olsun. Biz isterdik ki eskiden Cumhurbaşkanı gelirdi, Başbakan gelirdi, Rize'de açıklardı. Artık yüzleri yok bunu açıklamaya. Geçenlerde kuru çay satın aldım. Yaş çaya verilen para 17 lira, kuru çayın kilosu 180 lira. Rizeli olarak artık utanç duyuyorum, yeter artık düşsünler yakamızdan. Bir Rizeli olmaktan gurur duyuyorum ama Rize’ye yapılan haksızlıklardan gerçekten utanç duyuyorum.”