Türkiye Satranç Federasyonu’nun (TSF) düzenlediği "2024 Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası" Antalya’da gerçekleşti. Şampiyonada, Türkiye’nin 81 ilinden ve KKTC’den 2 bin 500’ü sporcu olmak üzere, antrenörler, veliler ve satrançseverlerden oluşan yaklaşık 10 bin kişi bir araya geldi. Tekirdağ Kalite Satranç Eğitim Merkezi Antrenörü Necaattin Şentürk’le yaptığımız röportajda hem satrancın önemi hem de satrancın Türkiye’deki durumunu konuştuk.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Satrançla ne zaman tanıştınız? Satrancın hayatınızdaki yeri nedir?
Ben Necaattin Şentürk, Tekirdağ Kalite Satranç Eğitim Merkezinde yaklaşık 13 yıldır görev yapıyorum. 50 yaşındayım ve yaklaşık 45 yıldır satrancın içindeyim. Satranç sevdam 5-6 yaşlarımda babam ve amcalarım sayesinde başladı. Ailem satranç oynamaya başlarken bana da taş dizdiriyorlardı. Sonrasında bu benim zoruma gitti ve benden öğrenmek istiyorum dedim. İlk etapta oyun kazanamıyordum fakat zaman içerisinde ‘sizi bu oyunda yeneceğim’ dedim ve oyun kazanacak duruma geldim. 7 yaşıma geldiğimde ise benimle satranç oynamayı bıraktılar. Çünkü artık boynuz kulağı geçmişti ve beni yenemiyorlardı. Satranç oyununda geldiğim bu başarıyı onlara borçluyum. Buradan kendilerine de sizin vesilenizle teşekkür etmek istiyorum. Belli bir dönem hayat şartları gereği satrançtan kaçsam da satranç beni içine her zaman çekmiştir. Hayatımın belli bir kısmını adadım. Benim hayallerimi ve rüyalarımı süsleyen bir spordur. Hiç aklımın ucundan geçmemişti, satrancı öğrenip bu başarıya sahip olacağım. Yıllar sonra ailemin bana verdiği bilgileri, öğrencilerimi eğitirken kullanıyorum. Satranç benim hayatımda her zaman var oldu. Açıkcası hayatımı ve mutlu olmayı satranca borçluyum. Satranç sayesinde ekmeğimi kazanıyorum. Yaptığım işten de çok mutluyum ve severek yapıyorum.
Türkiye’nin birçok yerinde satranç merkezlerine ilgi büyük. Tekirdağ’da satranç oyununa ilgi nasıl? İnsanlar satranca rağbet gösteriyor mu?
2009 yılında katıldığı Tekirdağ İl Birinciliği Turnuvasında birinci olan Dr. Alev Solak 20 yıllık hayali olan Kalite Satranç Eğitim Merkezi’ni kurdu. Merkez olarak Tekirdağ Süleymanpaşa’da tekiz. Türkiye üçüncülüğümüz var. Milli takıma 3 sporcu kazandırdık. Şu an bir kızımız geçici sıralamada Türkiye birincisi oldu. Dr. Alev Bey, bu kurumu kurarak Tekirdağ’a santrancı kazandırdı diyebiliriz. Kendisi de benim gibi tam bir satranç aşığıdır. Kalite Satranç Eğitim Merkezi’nde aile gibiyiz. Şehir maalesef satrancın öneminin farkında değil. Ailelerin satranç konusunda bilinci az. Çocuklarını yönlendirmeleri gerekiyor. İlgi büyük ama daha fazlası olabilir.
Türkiye’de ‘zeki çocuklar satranç oynar’ algısı var. Bu doğru mu? Her yaş grubundan insan satranç oynayabilir mi?
Satranç oyunu çok emek getiren bir spor. Ben 15 yaşımda Türkiye’ye geldiğimde burada böyle bir algı vardı. Ama bu gerçeği yansıtmayan bir durum. Herkes satranç oynayabilir ama herkes iyi satranç oyuncusu olamaz. Üst düzey profesyonel satranç sporcusu olmak kolay değil. İyi bir satranç oyuncusu olmak için azim, imkân gibi birçok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor. Herkes satranç öğrenmeli. Türkiye’nin en büyük eksikliği bu. Bu ülkede düşünen insanlara ihtiyaç var. İnsanlar düşünebilmeli, yorumlayabilmeli, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeli. Satranç bunları geliştirmeye yönelik bir araç. Satrancın insana kattığı birçok özellik var. İleriyi düşünmeyi, planlı olmayı, zaman yönetimini, hayal etmeyi, risk almayı ve en önemlisi sabrı öğretiyor. Özellikle sabır, günümüz çocuklarında olmayan bir durum. Bir oyun bazen 3 saat sürebiliyor ve çocuklar 3 saat boyunca satrancın başında oturabiliyor. Biz yetişkinler bile maalesef bunu yapamazken, çocuklar başarıyla yapabiliyorlar. Satranç için ailelerin çocukları yönlendirmesi çok önemli. Herkes satranç öğrenebilir ve başarılı olabilir. Satranç oyununda ‘geç kaldım’ diye bir kural yoktur.
Bir çocuk kaç yaşında satranca başlamalı?
Topluluk içerisinde oturabilecek yaşa gelen her çocuk, bir öğretmenin gözetiminde satraç öğrenebilir. Eğitim anlamında 5 ve 6 yaş aralığında bir çocuk satraç öğrenmeye başlayabilir. Öz disiplini bilen her çocuk satrançta başarılı olabilir.
Aileleri yönlendirmek için neler yapılmalı?
Yerel ve ulusal basında satranca daha çok yer verilmeli. Genellikle turnuva zamanları haber yapılıyor. Bu böyle olmamalı. Futbol, voleybol ve hentbol gibi basında sıkça yer almalı ve tanıtım yapılmalı. Satranç aşırı ekonomik şartlar gerektirmeyen bir spor. Satranç aynı zamanda hem spor hem de bilim ve kültürdür. Günümüz şartları gereği dijital ortamda herkes satranca ulaşabilir. Ama malesef satranç tavsiye üzerine yayılan bir spor. Sizin çocuğunuz gidiyorsa ve siz memnunsanız, tavsiye ediyorsanız, başka öğrenciler gelip kayıt oluyorlar. İyi bir tanıtım yapılsa satranç diğer sporlar gibi ilgi görebilir.
Okullarda seçmeli ders olarak satranç eğitimi verilmeli midir?
Satranç eğitimin bir parçasıdır. Satrancın amacı, çocukların kişisel gelişimine katkı sağlamaktır. Çocuğun zihinsel gelişimini olumlu anlamda etkiliyor. 13 yaş grubunda Türkiye şampiyonluğuna adım atmış bir kızımız, bu sene LGS’ye gireceği için satranç sporculuğuna ara vermek zorunda kaldı. Çünkü bizim ülkemizde satranç oynarak hayatlarını idame ettiremezler. Türkiye’de bu imkân sunulabilse bu kızımız uluslararası alanda usta olup, ileride dünyada Türkiye’mizi temsil edebilir. Yurt dışında emsalleri mevcut. Satranç oynayarak geçimini sağlayan insanlar var. Türkiye’de maalesef bu mümkün değil. Bu durum çok üzücü. Umarım ileride eğitim sistemimizde satranca daha fazla yer verilir.
Türkiye Satranç Federasyonu’nun (TSF) düzenlediği "2024 Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası"nı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yıl beklediğiniz başarıyı yakalayabildiniz mi?
Merkez olarak kurulduğumuz yıldan beri Türkiye Satranç Federasyonu’nun (TSF) düzenlediği Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası’na iştirak ediyoruz. Toplamda 50 tane öğrencim var fakat imkânı olan 8 öğrencimle beraber turnuvaya katıldık. İlk etapta kötü başladık ama sonra toparladık. Aralarında yeni gelenler olduğu için adaptasyon süreci yaşadık. Çocuklar o anbianstan etkileniyorlar. Üçüncü günde toparladılar ve belirli bir tecrübeye sahip oldular. Bu açıdan çocuklarımla gurur duyuyorum.
Hayaliniz var mı?
Benim tek hayalim öğrencilerimden birinin dünya şampiyonu olması. O zaman emekli olabilirim. Ama satrancı asla bırakmam.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Aileler mutlaka çocuklarını satranç öğrenmesi için teşvik etmeli. Bunun faydasını her çocukta görecektir. Satrancın gücüne inanın... Çocuğunuzdaki değişimi görün.
RÖPORTAJ | BUSE YEŞİL